Eğitimin Pin Kodu adlı kitap Prof. Dr. Necati Cemaloğlu tarafından kaleme alınmıştır. İlk baskısı Kasım 2018’de yapılmasına rağmen gördüğü yoğun ilgi sayesinde üç ay gibi kısa bir sürede kitabın dördüncü baskısı yapılmıştır. Birbirinden farklı konulara değinen yazar kitabında merkezi sınavlardan uluslararası sınavlara, entelektüel zekadan duygusal zekaya, eğitimde güven sorunlarından suç işleme nedenlerine, hayat bilgisi dersinin sosyalleşme becerileri ile ilişkisinden matematik öğretiminde yaşanan sorunlara, kültürel farklılıklardan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına, okul öncesi eğitimden yönerge takip etme becerilerine, sosyal medya kullanımından yetişkin becerilerine kadar eğitimin çeşitli alanlarında yaşanan problemlere ışık tutmakta ve bu problemlerin çözüm yollarına ilişkin bazı ip uçları vermektedir.

Yazar 21. yy becerilerine ilişkin değerlendirmesinde eleştirel düşünme ve problem çözme becerisini ele alan yazar, her şeye evet diyen ve onaylayan bir öğrenci modelini eleştirmekte, bunu yerine yaratıcı düşünen, sorgulayan ve problem çözen bir öğrenci modeline geçişin önemini dile getirmektedir. Hayatın farklı katmanları arasında iş birliği kurma, zihinsel çeviklik ve esneklik, girişimcilik, iletişim, bilgiye ulaşma ve bilgiyi işleme, meraklanma ve hayal kurma gibi 21. yy becerileri yanında, öğrencilere değer kazandırma ve öğrencilerin yılmazlık ve savaşçılık becerilerinin geliştirilmesinin önemine değinmekte, bunun için biraz sağduyu, vizyon edinimi, proaktif tutumlar ve gelecekçi yaklaşım biçimlerini önermektedir.

Kitapta başkalarını etkisiz hale getirerek onların üzerinde sürekli güç kullanan ve güç kullanmayı bir yaşam tarzına dönüştüren, hâlden anlamayan ya da anlamaya yanaşmayan, özgüvenlerinin yüksek olmasına karşın öz saygıları düşük olan bireylerin aslında akran zorbalığı yaptığı belirtilmektedir. Akran zorbalığı çeşitli sosyal ortamlarda yaşanabileceği gibi okul ortamında da yaşanmaktadır. Okulda akran zorbalığına maruz kalan öğrencilerde; kaygı, korku, kızgınlık ve çaresizlik, depresyon, okuldan nefret etme, akademik başarıda düşüş, değersizlik ve mutsuzluk, yalnızlık duyguları yaşama ile saldırganlık ve intihar eğilimi gibi sorunların ortaya çıktığı ifade edilmiştir. Konu, yaşanan gerçek örnekler üzerinden anlatılmış, akran zorbalığının vardığı boyutlar güçlü bir dil ile ifade edilmiştir.

Kültürümüze yerleşmiş bazı sözlerin öğrencilerin merak etme, araştırma, bulma, öğrenmeyi öğrenme, analiz etme, sentezleme ve değerlendirme gibi yetilerini körelttiği belirtilmiş, ayrıca bu sözlerin yeni keşiflerin ortaya çıkışını engellediği, bu tür sözlerin zamanla tabuya ve dogmatik bir düşünceye dönüştüğü üzerinde durulmuştur. Öğrencilerin sağlıklı gelişimini engelleyen ve tabu haline gelen sözlerden birinin de “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok” sözü olduğu belirtilmiştir. Eğitimde geliştirilen yeni ve etkili politikalar ile bu hatalı algıyı ortadan kaldırmak gerekmektedir. Yazara göre gerekirse öğrencilerin yer çekimi kuvvetini ve suyun kaldırma kuvvetini yeniden keşfederek bilimsel düşünce kapasitesinin geliştirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

…devamı gelecek